6 Eyl 2010

EŞİ OLMALI İNSANIN





İnsanın eşi olmalı,

bakarken yüreğinin kabardığı,


gözlerinden gözlerine yüreğinin aktığı…

aşık olduğu bir eşi olmalı!

Sabah gözlerini açtığında,

yanında olduğunu görüp,


şükürler etmeli Yaradana.

Koklamalı saçlarını.


Uyuyan eşine şefkatle bakıp,

usulca dokunmalı yüzüne,


varlığını hissedebilmek için.

Parmakları titremeli,


incitirim korkusuyla.


Sürekli çağlayan bir pınar olmalı gönlü…

kramplar girmeli midesine,


onsuzluk aklına geldikçe!

Rüzgar onun kokusunu getirmeli,

yağmur onun sesini.


Elleri yanmalı ellerini tutabilmek için.


Akşam onu görecek diye, pırpır etmeli yüreği.

Kelebekler gibi olmalı insanın kalbi.

Ayakları birbirine
dolaşmalı heyecandan,

eve dönerken eşi.
Beklemek asırlar gibi uzun gelmeli.


Gelişi ile sonsuz bir nur dolmalı içine.


Yüzüne baktığında,

konuşmadan anlamalı derdini,

tasasını,
öfkesini, sevincini, coşkusunu.


Başını göğsüne koyup,

huzurla uyuyabilmeli, tüm düşüncelerinden arınmış olarak.


Şımarabilmeli yanında.

öfkelendiğinde de sevebilmeli

Kıskanılmalı zaman zaman da…

Bir eşi olmalı insanın!

Sabah yolcularken işine, içi acımalı,

daha yollarken özlemeye başlamalı.

Seni şimdiden özledim!

Akşam dönüşünü beklemeli sabırsızlıkla.

Gözleri yollarda
kalmalı ve kapıyı çalmadan açmalı…

aşkla karşılamalı,


hasretle sarılmalı boynuna,

özlemle koklayıp,

öpmeli,


yıllarca uzak kalmışcasına!

Her günü bir başka güzel olmalı yaşamın,

bir başka özel,

bir başka soluklanmalı her anında.

Verdiği,aldığı hiç bir şeyin yeterli olmadığını düşünüp,

kahrolmalı,

daha fazla ne yapabilirim diye düşünmeli.


Mutluluk saçmalı etrafına.

Bir eşi olmalı insanın,
cennetten köşe almışcasına sevdiği,
sakındığı,

bakmaya kıyamadığı…

Her bir hücresinden aşkın fışkırdığı

çölde okyanusu yaşadığı bir eşi olmalı ...

1 Eyl 2010

KİLOLAR :) ve (:KAVALA KURABİYESİ

Doğumdan yaklaşık bir ay kadar önce
63 kilodan 85 kiloya kadar ulaştığım sıralar
sessiz bir gece
büyük bir çığlık kopar evde
ve
ardından
bu manzara


sevgili eşim

koridorda duran biricik arkadaşım

en hassasından caanım basküle

karanlıkta

yanlışlıkla takılınca

yaşasın çığlıkları attığımı hatırlıyorum :)

nedenini anlamışsınızdır herhalde

insan hayatına giren yenilikleri kolay kabullenemiyor bazen

uzun bir süre arap kızı gibi camdan seyretmekle kalıyor sadece

kilolarım ve ben hala alışamadık birbirimize

doğumdan bu yana yaklaşık dört buçuk ay geçmesine rağmen

hala

ve

bence

6 kilo fazlam var

umarım

bu fazlalıklardan

kurtulabilir ve ideal ölçülerime geri dönebilir
ve
güzel kıyafetlerime kavuşabilirim


(Sizlerinde bana yardımcı olacak diyet önerileriniz olursa çoook sevinirim)

amannnn


kim demiş kilolar sorun diye

şu güzelim kavala kurabiyelerine bir bakın hele

duygusal bir insan olduğumu beni tanıyanlar sıklıkla vurgularlar :)

canım annaneciğimi çok özledim artık yaklaşık 9 ay oldu görüşmeyeli

geçen gece de rüyamda görünce

artık kalktım

ve

eskiden bize kalmaya geldiğinde annanem

beraberce yaptığımız

yaparkende gülüp oynadığımız kavala kurabiyelerinden yaptım

Anne tarafım yunanistan kavala göçmeni olunca bu tür kültürel

lezzetler oldukça yaygın

sülalemizde

ve


özellikle bu kurabiye

geçmişten beri süregelen harika bir tat bence


canım eşim tarafından da çooook beğenilen hatta gündüz susama

pahasına

sahurda, çayın yanında yenilen

kavala kurabiyelerimin tarifi ise şöyle;


200gr eritilmiş tereyağı

1 çay bardağı sıvıyağ (annanem ağız tadı olarak alışkın olduğu

zeytin yağını kullanırdı)


1 bardak pudra şekeri (ve yine annanem 1bardak toz şekeri bir tülbentin içinde havanla döverdi)

1 su bardağı kavrulmuş badem

aldığı kadar un


afiyet olsun şimdiden deniyenlere


bu arada arap kızına ne mi oldu !!!


çoktaaaaan ıslandı bile :) :) :)

.

.

.